blog

“Sevgilim,

Dostum,

Hocam,

Orospum,

OX”

Sana saatlerin kapıştığı sikik sokak çocuklarının sümük bezlerinin kuruduğunu büyük bir şevkle bildiriyorum. Tanrı, bastonunu aldı. Tahtını terketti. İsa’nın havarileri femboy olarak takılmaya başladılar. Ve artık hiçbir peygamber bölmeye çalışmıyor ayı ikiye. Bense, halimi hatrımı sikiyim. Gündüz vakti sarhoş gezdiğim için kovuldum. Bir kutu prezervatifimi 2 şişe biraya takas ettim. Kendimi bazı şarkılardaki fahişeler gibi hissediyorum ama sorun değil. Yaşıyoruz, sayılır. Ağaç kabukları eşkıya ağaçkakanlara kiraya veriliyor. Cigaramın dumanını çarşaf bulamayınca A5 e sararak hallettik. Aramızda kalsın, senden nefret ediyorum.

Bir şehirde doğmak demek, o şehrin dışında kalan her şeyden herkesten her gerçekten nefret etmek demek. Bir şekilde yaşamak gerek ya, farklı olduğun zaman o hakkın bok suratla gülümseyerek elinden alınır. “Senin tercihin” içten içe daha iyisi mi var, suratsızlığı. Daha çocukken babamın tuttuğu takımı bıraktım diye, tokat yedim, düşürmüşüm gibi tekrar tutmaya başladım. Uyurken yastığımın kenarına koydum. Sevdim. Daha çok sevmiş gibi yaptım. Gibi yapmayı öğrenerek yaşama tutundum. Kargalar sığındı bana. 150 yıllık ömürlerinde buldukları en büyük çıkış benmişim gibi. Ben de çıkamayasıca bir öfke ve huzursuzlukla büyüme yolunda ilk paytak adımlarımı tokatladım. Avuç için yere değdiği anda kan olmaya başladı. Annem, düştüğüm için bana savurgan küfürler etti. Annem de küfür etmeyi babamdan öğrenmişti.

İlkokul sıralarından halka çaktığım ilk selamlarımda ders çalışan çocuklardan tiksinmem gerektiğini gösterdiler. Diğer çocuklar onları sevmiyordu. Gerçi sevmediğimiz çok şey vardı. Sürüsüne sadık bir koyun olarak güdümüm çok sağlıklıydı, öyle hissediyorum. Sıranın üstüne çıkınca bağıra bağıra şarkı söylenebiliyordu. Sıranın üstüne çıkan çocuklarda birbirini sevmiyordu. Ve okulun güzel kızının da gözü hep yukarılardaydı. Bu yüzden çıkılırdı, sıralara. Sıralara çıkıldığı için mi bakılırdı yoksa bakıldığı için mi çıkılırdı? Bu kadar soru sorana gay derlerdi. Zaten en büyük korku ipne olmaktı ama lisede kızlar birbirini ellerdi. Kızlar bizi de ellese keşke. Elleyene orospum derdik, nefret ederdik. Ellemeyene git götünü ver derdik nefret ederdik. Adam akıllı bir boktan mutlu olmayı beceremezdik. Ayaküstü herkesten nefret ederken bitirdik gerçekliğin genelini.

Sonra birgün okul bitti. İşe başladık. Oturduk mola verdik. Parası var, diye parası olanların hepsinin bir nefeste amına koyduk. Çulsuz cebimize elimizi soktuk. Tiftik ayıkladık. Tiftiğimizin kıvrımlarına kadar sikimizi sokup sokup çıkardık. Patronun oğlu araba almış hayırlı olsun, kazasız belasız. Şimdi piyasa düşünsün. Piyasanın içine verdiler. İki hatun dönmez. Dönülür. Dönmez olum, baksana bu dangalaklarda var para. Kapitalizmden de nefret ederek günü bitirdik. Daha beynimiz çıkmamış ama hükümet falan eleştirip anladığımız anlamadığımız her icraati sikip sikip çoğaltıyoruz. Sonra kendimiz bir hükümet kızartıyoruz. Kimse siklemeyince onu da kendimiz yiyoruz. Tadı da bi boka benzemiyor. Yine de olsun. Sabah erken saatlerde çıktık, bu yola illa bir halt olacak.

Sonra sevgili ayağı kıyağı dallaması derken amını yalarken nasıl sevdiğinden bahsederken başkasıyla gördüğü anda nefret güdümlü bomba patlamaları. Şimdi mecazını sikiyim, diyeceksin OX. Al sen de nefret ettin. Biraz Gandhi olsa a ipne. Şşşş sinirlenmeyeceğim. Hatun, der ki sevmiyorum ulan. Olsun, ben sevdiririm. Zamanla seversin. İttire kaktıra, gece sabaha kadar hayal kurdura, iki cacık patlatana kadar biten ilişkinin ardında birden gelen o ekmek arası tükenmişlikle birlikte sevgi dediğin şey birden karaktersiz bir nefrete dönüşür. Al sabunu çek babam çek. Sevmek nedir? Sadece seks. Oturup kalkamayasın emi, OX.

“Ben ne yaptım” diyorsundur.

Senden Nefret Ediyorum, bir şey yapmasan da.

Tags:

No responses yet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir