blog

Kendime aptallığı sordum. Saçmalığı.. Sonra çıplaklığı.. Sevişmenin tutkusunu sordum. Adamı bir kenara bıraktım. Kadını sordum kendime. Onun cümlelerinde adamı aradım. Adamı inşa eden o garip sevgiyi aradım. Nefesim tutuldu. Kadın konuştu. Bir şeyler aradı. Mantığı aradım içinde. Mantık ellerini arkasına koymuş, vakur bir duruş ile tam yanımda seyrediyordu olayı. Mantık böyle şeyler yapmazdı. Bakışlarına baktım. O yöne doğru yöneldi gözlerim. Ve o an anladım aslında her şey bu anda gizliydi. Beden, yoktu. Ten, yoktu. Şehvet, yoktu. İki kişi, yoktu. Tek bir suje üzerine yazılmış koreografinin hayata dönüşümü vardı. Mantık yoktu. Denklem yoktu. Sorgu yoktu. Soru yoktu. Sadece teslimiyet vardı. Seks ise bunun bir parçasıydı. Hep tabu olarak gördüğümüz seks bile ailenin kendi ferdiydi. Sert, yumuşak, ıslak, dokunaklı, acımasız, saçma, igrenc, kabul edilebilen, reddedilen, isyana sebep, itaat ettiren, öfkeli, vakur, özgür… Ne adam, ne kadın görünüyordu. Bir dans vardı ve ben hikayenin uzak parçasıydim… Hikaye benimdi.

Tags:

No responses yet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir